Nüfusunun büyük bir bölümünü öğrencilerin oluşturduğu Cambridge, duymuş olacağınız gibi tam bir üniversite şehri. Mimarisi ile de bir hayli ünlü bu şehir, galerilerle ve müzelerle dolu. Burada eğitimden eğlencesine tam anlamıyla İngiliz kültürünü yaşayabileceğinizi söyleyebiliriz.
İngiliz kültürünü bu kadar yansıtabilmesinde tabii ki Anglosaksonların ilk yerleştikleri yer olmasının çok büyük bir etkisi var. O dönemin izlerini taşıyan taştan yapıt, bugün hala eski halini korumakta ve bir kilisede sergilenmektedir. Sadece mimarisini görmek için bile ziyaret edilebilecek bu şehirdeki Georgian tarzındaki binalar, Victorian tarzıyla birleşerek özgün ve gotik bir yapıya sahiptir.
Bu görkemli mimari yapıların ayrıca geniş kırsallarla kavuşması da insanı bir hayli etkiliyor. Zaten filmlerden de hayran olduğumuz bu atmosferde bulunmak çok ayrı bir his… Sadece görüntüsüyle değil içeriğiyle yani eğitimi ve kültürel yapısıyla da doyurucu olması burayı daha da öne çıkarıyor. Cambridge Sanat Tiyatrosu’nda oyun izlemek ya da Shakespeare Festivali gibi birçok etkinliğe katılmak günlük aktiviteleriniz arasına girecek.
Şehrin de adını taşıyan Cambridge Üniversitesi aslında Türkiye’de bildiğimiz gibi bir yapısal sisteme sahip değil. Üniversite, tek ya da birkaç kampüs olarak değil 33 üniversitenin bir araya gelmesiyle varlığını sürdürüyor. Tüm bu üniversiteleri ‘punting’ yaparak nehir üzerinden görebilirsiniz.
Şehirde ulaşım, yürüyerek ve otobüslerle sağlanıyor. Tabii ki bisiklet de iyi bir seçenek. Cambridge, baştan sona her unsuruyla kaliteli yaşayacağınız ve aynı zamanda öğrencilik hayatının keyfine varabileceğiniz en önemli şehirlerden.
Bilgilerinizi doldurun, en kısa sürede size geri dönelim…